Eşari Kime Denir ?

Nahizer

Global Mod
Global Mod
Eşari Kime Denir?

Eşari, İslam düşüncesinde özellikle kelam ilmi alanında önemli bir okul olan Eş’arîyye mezhebinin mensuplarını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Eş’arîyye, 9. yüzyılda, Mutezile'nin akılcı yaklaşımına karşı bir alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Eş’arî düşünce, Allah’ın kudreti ve iradesi üzerinde yoğunlaşır ve insan aklının sınırlı olduğunu savunur. Bu yazıda, Eşari kime denir, Eş’arîlik nedir ve Eş’arî düşüncenin temel ilkeleri hakkında derinlemesine bir inceleme yapılacaktır.

Eş’arîlik Nedir?

Eş’arîlik, Ebu’l-Hasan el-Eş’ari tarafından kurulan bir kelamî mezheptir. Eş’ari, başlangıçta Mutezile akidesine bağlı bir düşünürken, zamanla bu görüşlere karşı çıkarak, daha çok geleneksel ve sünni İslam düşüncesini benimsemiştir. Eş’arîlik, özellikle akıl ve nakil arasındaki dengeyi korumayı amaçlar. Mutezile’nin akılcı yaklaşımına karşı, Eş’arîler, aklın sınırlı olduğunu ve dinî meselelerin açıklığa kavuşturulmasında vahyin öne çıkması gerektiğini savunurlar.

Eş’arîlik, aynı zamanda Allah’ın iradesine, kudretine ve dinî hükümleri anlamada insanın aklının yetersizliğine vurgu yapar. Eş’arîler, Allah’ın sıfatlarının zâtından ayrı olmadığını savunarak, tevhid inancına zarar vermemeye çalışmışlardır. Bu görüş, Eş’arîliğin temel özelliklerinden biridir.

Eş’arîlikte Akıl ve Nakil İlişkisi

Eş’arîlerin görüşlerinde, akıl ve nakil arasındaki ilişki önemli bir yer tutar. Akıl, insanın dünyevi işlerini çözebilmesi için kullanabileceği bir araç olarak kabul edilirken, dini meselelerde nakil (Kur’an ve sünnet) ön plana çıkar. Eş’arîler, aklın sınırlı olduğunu ve her şeyin Allah’ın takdiri doğrultusunda gerçekleştiğini savunurlar. Bu sebeple akıl, bazı dinî meseleleri çözmekte yetersiz kalabilir. Örneğin, Allah’ın kudretini anlamada akıl tek başına yeterli olmayabilir; bu konuda vahiy (Kur’an ve sünnet) daha belirleyici rol oynar.

Eş’arî Düşüncesinin Temel İlkeleri

Eş’arî düşüncesinin en belirgin ilkelerinden biri, Allah’ın iradesinin mutlak gücüdür. Eş’arîler, Allah’ın her şeye kadir olduğunu ve her şeyin O’nun iradesiyle gerçekleştiğini savunurlar. Ayrıca, Eş’arîler Allah’ın sıfatlarının zâtından ayrı olmadığını ifade ederler. Bu, Allah’ın sıfatlarının O’nun özünden türediği anlamına gelir ve Allah’a ait sıfatların herhangi bir şekilde yaratılmış varlıklara benzememesi gerektiğini vurgular.

Eş’arîliğin bir diğer önemli ilkesi ise, iman konusunda Allah’ın kudretinin sınırsızlığına dayanır. Eş’arîler, bir insanın imanı ve eylemleri konusunda Allah’ın iradesinin etkili olduğunu kabul ederler. İnsanlar, kendi iradeleri doğrultusunda hareket etseler de, bu hareketler nihayetinde Allah’ın iradesiyle şekillenir. Bu durum, insanın özgür iradesi ve Allah’ın mutlak kudreti arasında bir denge kurar.

Eş’arî İman ve Amel Anlayışı

Eş’arîler, iman ve amel arasındaki ilişkiye de özel bir önem verirler. İman, kalbin kabulü ve dil ile ikrarı olarak tanımlanırken, amel ise bu imanın dışa yansıması olarak kabul edilir. Eş’arîler, kişinin imanının sadece içsel bir durum olmadığını, aynı zamanda amelleriyle de somutlaşması gerektiğini vurgular. Ancak, Eş’arîler amellerin imanı tam olarak şekillendirdiğini savunmazlar. İman, kişinin kalbinde inanç olarak bulunmalı ve ameller, bu inancı güçlendiren birer göstergedir.

Eş’arîlik ile Mutezile Arasındaki Farklar

Eş’arîlik ve Mutezile arasındaki farklar, kelam ilminin temel meselelerinden biri olmuştur. Mutezile, aklın öncelikli olduğu bir felsefi sistem oluşturmuşken, Eş’arîler, aklın sınırlı olduğunu ve dini meselelerin açıklığa kavuşturulmasında vahyin ön plana çıkması gerektiğini savunurlar. Mutezile, Allah’ın sıfatlarının zâtından ayrı olduğunu kabul ederken, Eş’arîler Allah’ın sıfatlarının O’nun zâtından ayrı olmadığını ileri sürerler.

Bir diğer fark ise, özgür irade konusundadır. Mutezile, insanın özgür iradesinin tam olduğunu savunurken, Eş’arîler, insanların eylemlerinin Allah’ın iradesiyle gerçekleştiğine inanırlar. Eş’arîler, insanın özgür iradesiyle hareket ettiğini kabul etseler de, bu eylemlerin nihayetinde Allah’ın iradesine dayandığını vurgularlar.

Eş’arî Düşüncesinin İslam Dünyasındaki Etkileri

Eş’arîlik, özellikle Sünni İslam dünyasında önemli bir yer tutmuştur. Ebu Hanife ve İmam Maturidi gibi önemli İslam düşünürlerinin etkisi altında gelişen bu akım, İslam kelamını şekillendiren en önemli okullardan biri haline gelmiştir. Eş’arî düşüncesi, özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde geniş bir kabul görmüş ve birçok alim tarafından benimsenmiştir.

Eş’arîliğin etkisi, sadece kelam ilmiyle sınırlı kalmamış, aynı zamanda felsefi düşüncenin gelişiminde de etkili olmuştur. Eş’arîlerin, akıl ve nakil arasındaki dengeyi sağlamaya yönelik görüşleri, İslam dünyasında pek çok farklı düşünce okulunun şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır.

Eş’arî Düşüncesinin Günümüzdeki Yeri

Günümüzde, Eş’arîlik hala birçok Sünni Müslüman tarafından benimsenmektedir. Eş’arî düşüncesi, özellikle Orta Doğu’da, İslam’ın temel inançlarını koruyarak, insan aklının sınırlılıkları üzerine önemli çıkarımlar yapmaktadır. Eş’arîler, insanların Allah’a olan inançlarını güçlendirmek için dini metinlere dayalı bir yaklaşım benimsemekte ve akılcı düşüncenin ötesine geçerek, iman konusunda daha derin bir anlayış geliştirmeye çalışmaktadırlar.

Sonuç olarak, Eş’arîlik, İslam kelamı ve felsefesi üzerine önemli bir etkisi olan bir düşünce okuludur. Eş’arîler, Allah’ın kudreti ve iradesi konusundaki derin anlayışlarıyla, İslam inançlarını savunmuş ve bu düşünceler günümüze kadar devam etmiştir. Akıl ve nakil arasındaki dengeyi kurarak, İslam’ın temel ilkelerine uygun bir kelamî sistem geliştiren Eş’arîler, bugün bile birçok Müslüman için önemli bir rehber olmaya devam etmektedirler.