Kanıksamak Ne Anlama Gelir ?

Bengu

New member
Kanıksamak Nedir?

Kanıksamak, dilimize Arapçadan geçmiş olan ve "alışmak" anlamına gelen bir kelimedir. İnsanların bir durumu ya da olayı sürekli olarak deneyimlediklerinde, bu durumu zamanla kabullenip ona duyarsız hale gelmeleri sürecini ifade eder. Bu kelime genellikle bir durumu, koşulu ya da olayı normal hale getirmek, alışmak anlamında kullanılır. İnsanlar bir olay karşısında başlangıçta belirli bir tepki verirken, bu durumun devamlı hale gelmesiyle zamanla duygusal anlamda daha az tepki vermeye başlarlar. Kanıksama süreci, bireylerin çevrelerine ve yaşadıkları olaylara nasıl uyum sağladıklarını gösteren önemli bir psikolojik olgudur.

Kanıksamanın Psikolojik Boyutu

Kanıksama, bir yandan insanların hayatta karşılaştıkları zorluklarla başa çıkmalarını sağlayan bir mekanizma olabilirken, diğer yandan da duygusal uyuşmaya yol açabilir. İnsanlar, zorlayıcı koşullar ve olumsuz durumlarla karşılaştıklarında, bir süre sonra bu duruma alışırlar ve başlangıçta gösterdikleri tepkiler azalmaya başlar. Bu durum, kişinin yaşamış olduğu stresin ya da sıkıntının zamanla "normalleşmesi" anlamına gelir. Ancak kanıksama, her zaman sağlıklı bir durum olarak değerlendirilemez. Çünkü kişinin duygu ve düşüncelerini etkileyebilecek kadar büyük bir olay yaşadığında, bu duruma alışmak, olayın ciddiyetini göz ardı etmek ya da o olaya karşı duyarsızlaşmak, duygusal ve psikolojik açıdan olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Kanıksamak ve Toplum

Toplumsal düzeyde de kanıksamak oldukça yaygın bir kavramdır. İnsanlar, çevresel faktörlere, toplumsal olaylara ya da ekonomik krizlere karşı zamanla duyarsızlaşabilirler. Özellikle savaşlar, doğal afetler ya da büyük toplumsal olaylar gibi durumlar, başlangıçta büyük tepki toplayabilir. Ancak bu olaylar uzun süre devam ettiğinde, topluluklar kanıksama sürecine girebilir ve bu olaylara karşı daha az duyarlılık geliştirebilir. Bu durum, toplumsal bilinçlenmeyi olumsuz yönde etkileyebilir ve insanların önemli olaylar karşısında harekete geçmesini engelleyebilir. Bu yüzden toplumsal olaylar karşısında kanıksama, bazen tehlikeli bir olgu haline gelebilir.

Kanıksamak ve Bireysel Hayat

Bireysel düzeyde kanıksamak, özellikle olumsuz yaşam koşullarına sahip bireyler için bir hayatta kalma mekanizması gibi işleyebilir. Sürekli zorlayıcı koşullar altında yaşayan bir kişi, bu koşullara alışarak, yaşadığı sıkıntılara karşı daha az tepki vermeye başlayabilir. Örneğin, aşırı stresli bir iş ortamında çalışan bir kişi, başlangıçta işyerindeki stres faktörlerine karşı çok büyük bir tepki verirken, zamanla bu duruma alışabilir ve duygusal anlamda daha az etkilenmeye başlar. Ancak, burada dikkat edilmesi gereken bir nokta, kişinin duyarsızlaşmasının her zaman sağlıklı olmadığıdır. Çünkü kanıksama, insanın bir sorunla yüzleşmesini engelleyebilir ve çözüm bulma isteğini azaltabilir. Bunun yerine, kişi bir olayı sadece kabul etmekle kalabilir, ama bu durum onun sağlıklı bir şekilde gelişmesini ya da olayı iyileştirme yolunda adım atmasını engelleyebilir.

Kanıksamanın Olumsuz Etkileri

Kanıksama, bir yandan adaptasyon süreci olarak işe yarasa da, zamanla olumsuz etkiler de yaratabilir. İnsanlar, olumsuz bir durumu sürekli olarak tecrübe etmeye başladıklarında, başlangıçta duydukları üzüntü ya da kaygı gibi duygular zamanla yok olabilir. Ancak, bu duyguların kaybolması, olayın önemini küçümsemek anlamına gelebilir. Örneğin, savaş bölgelerinde yaşayan bir insan, sürekli olarak bombalamalar ve ölüm tehdidiyle karşılaşmak durumunda kalabilir. Başlangıçta bu durum, büyük bir korku ve kaygı yaratırken, zamanla buna alışabilir ve bu tür tepkilerini yavaşça kaybedebilir. Bu, bir yandan kişiyi hayatta tutarken, diğer yandan psikolojik olarak ciddi yaralar açabilir. Kanıksama, ayrıca insanların hak ihlalleri ya da adaletsiz durumlar karşısında harekete geçme isteğini de azaltabilir.

Kanıksamanın Faydaları ve Zararları

Kanıksama, bazı durumlarda insanlar için bir başa çıkma mekanizması olabilir. Zorlu şartlar altında hayatta kalmaya çalışan bir birey, zamanla bu şartlara alışarak, duygusal açıdan dayanıklılık gösterebilir. Bu, onun psikolojik sağlığını korumasına yardımcı olabilir. Ayrıca, kanıksama bazen kişilerin, daha önce yıkıcı etkiler yaratan olaylara karşı duyarlılıklarını azaltarak, günlük yaşantılarını sürdürebilmelerini sağlar. Ancak, bu durumun olumsuz sonuçları da göz ardı edilmemelidir. Kanıksama süreci, kişilerin doğru bir şekilde sorunlarını çözme kapasitesini de azaltabilir. Çünkü duygusal anlamda uyuşan bir kişi, karşılaştığı zorluklarla başa çıkmakta daha isteksiz olabilir ve çözüm arayışını kaybedebilir.

Kanıksamak ve Sosyal Sorunlar

Sosyal sorunlar bağlamında da kanıksamak, toplumsal bilinçlenmeyi engelleyen önemli bir faktördür. Özellikle toplumsal eşitsizlikler, yoksulluk ve çevresel sorunlar gibi durumlar, zamanla toplumlar tarafından kanıksanabilir. Bu durumda, topluluklar, sosyal adaletsizliklere ve eşitsizliğe karşı duyarsızlaşabilirler. İnsanlar, toplumlarındaki bu sorunları normal bir durum olarak görmeye başlayabilir ve bu da toplumsal değişim için harekete geçme isteğini engelleyebilir. Bu nedenle, toplumsal sorunlara duyarsızlaşmak, insanların haklarına ve özgürlüklerine saygı gösterilmesini engelleyebilir.

Kanıksamak ve Alışkanlık Arasındaki Farklar

Kanıksamak ve alışkanlık arasında bazı benzerlikler olsa da önemli farklar vardır. Alışkanlık, bir davranışın ya da düşüncenin tekrarlanarak zamanla otomatik hale gelmesidir. İnsanlar, bir davranışı sürekli olarak yaparak o davranışı alışkanlık haline getirebilirler. Ancak kanıksama, genellikle olumsuz bir duruma karşı duyarsızlaşma sürecini ifade eder. Alışkanlıklar genellikle kişiye yeni bir şey öğretirken, kanıksama, kişinin çevresindeki olumsuz koşullara karşı duyarsız hale gelmesine neden olabilir.

Sonuç

Kanıksamak, bireylerin ve toplumların zamanla alıştıkları, duyarsızlaştıkları bir durumdur. Bu durum, psikolojik anlamda bir adaptasyon süreci olarak işlev görebilirken, aynı zamanda olumsuz etkiler yaratabilir. Kanıksama, kişilerin yaşadıkları olayı ya da durumu kabullenmelerine, ancak bu olayın önemini göz ardı etmelerine yol açabilir. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde, kanıksama sürecinin sağlıklı bir şekilde yönetilmesi önemlidir. Bu süreç, kişilerin olumsuz koşullara duyarsızlaşarak daha fazla zarar görmesini engelleyebilir, ancak aynı zamanda toplumsal ve bireysel bilinçlenme sürecinin sağlıklı bir şekilde devam etmesine olanak tanıyabilir.